Hello world!

Welcome to WordPress.com. This is your first post. Edit or delete it and start blogging!

Uncategorized içinde yayınlandı | 1 Yorum

Bloguma Dokunmaaa !!!

Bir kaç gün önce yeter artık gene çok ara verdim diyerek blogumu açayım dedim. Kendime olan yazı yazmama kızgınlığım yerini digitürk’e kızmaya bıraktı. Ben de diğer bloggerlar gibi şu an yazabildiğim için kendimi şanslı hissediyorum. Şok etkisi gidermek için önce bir kaç kere derin derin nefes alıp verme işleminden sonra DNS ayarlarımla oynadımda öyle açbildim.
İşte şimdi kendimi tam anlamıyla BÜTÜN hissediyorum. Çünkü bana sorulmadan bana ait olan bir şeyin alınması kadar b…ktan bir durum olamaz. Tamam her gün uyanıp da hemen her şeyimi paylaşmaya ne kadar üşensemde ne kadar üstüne düşmesem de BU BENİM BLOGUM!

Kızdığım, beğendiğim, eleştirdiğim hr şeyi paylaşmaya gayret ettiğim emeğim olan bir parçamı saçma bir gerekçeyle nasıl olur da engellersiniz.

Bir karar alırken kuruyla beraber yaşı da yakmamaya özen gösterilmeli. En azından saygı gösterilmeli!
Uncategorized içinde yayınlandı | Yorum bırakın

Sodalı Börek (Derya Baykal Böreği)

Enerjisini hayranlıkla izlediğim Derya Baykal’ın programında ‘sodalı börek’ tarifi verilmişti.
Bu böreğin adını her seferinde unutan annem ‘kızım şu Derya Baykal böreğinden yapsana’ diye diye bana da unutturdu böreğin orjinal adını.
Gayet pratik bir börek ve mis gibi tadı var.
5 çaylarımızın vazgeçilmezi oldu bile.
Malzemeler:
1 paket milföy hamuru
2 adet yufka (yırtık pırtık önemli değil, taze olsun yeter)
isteğinize göre iç  harc (ben hep peynirli yapıyorum)
Yarım su bardağı sıvıyağ
Yarım su bardağı süt
1 adet yumurta
1 şişe sade soda
Yapılışı:
Fırın tepsisi yağlanır. Ben yağlı kağıt sermeyi tercih ediyorum.
Sıvıyağ, yumurta ve süt çırpılır.
Milföyler tepsiye bir sıra dizilir ve sıvı karışımdan biraz sürülür.
Üstüne 1 adet yufka gelişi güzel yayılır.
Sonra iç harc (peynir, patates,ıspanak…) eşit olarak dağıtılır.
Ve tekrar sıvı karışımdan biraz dökülerek 2. yufka konulur.
Tekrar sıvı karışımın ardından milföyler güzelce dizilir ve kalan karışımın hepsi tepsiye dökülür.
Fırına vermeden önce her milföy karesi üçgen şeklinde kesilir.
(Ben streçleyip 1-2 saat dolapta dinlendiriyorum)
Böreği pişirmek istediğiniz zaman fırını ısıtın ve 1 şişe sodayı böreğe döküp fırına koyun.
Üstü kızarana kadar pişirin.
Hmm..   Afiyet olsun!
Dipnot: Böreğin her aşamasını ve son halini en kısa zamanda resimlerle aktarıcam.
Uncategorized içinde yayınlandı | Yorum bırakın

Çantalarını Benim Kadar Hor Kullanan Var mı ???

Sen diz üstü çizmenle giyiyorsun diye bütün yaz mevsiminde tıka basa at bazı çantalarını dolaba böyle olur işte sonucu. Şaftı kaymış çantanın. Püskül değil salkım saçak bir cisme benzemiş. Birde bütün gece kendine gelemedi askıda diye mecburen ertesi sabah kullandım bu haliyle. Allah da beni kahretmesin emi 🙂
Dipnot: Aslında bu resmi gördükce seviniyorum bir çantaya asla fazla para vermem dediğim için.
Uncategorized içinde yayınlandı | Yorum bırakın

Oriflame Siparişlerim ve Hediye Ürün

Oriflame siparişlerim geldi
Hepsinden bahsetmem gerekirse çoğunlukla hüsranla sonuçlandı diyebilirim.

Önce maskelerle başlayayım.
1-Soldaki yasemin özlü soyulabilen yüz maskesi. Ama sanki aseton mübarek kapağını açar açmaz kokusu gözlerimi yaşartıyor. Kullanımdan sonra aman aman bir etki yada his yok diyebilirim.
2-Yeşil çay özlü jel maske. Sürdükten sonra hiç bir hissiyat olmadığı için yüzünüzde yıkamayı bile unutuyorsunuz. Hiç memnun kalana rastlamadım zaten diğer takip ettiğim bloglarda da. Ama ne yalan söyleyeyim kil maskesinden herkes memnun. Bende bir tek onu almadım bunları aldım. pufff 😦
3-Limon özlü el kremi. Sanırım 3,90 TL isi bende bulunsun çeşit olsun diye aldım. Hatta bir arkadaşım kesin al çok güzel limon kokuyor dedi. Ama ben ve annem kokusunu alamadık. Ve aşırı sıvı halde yoğun değil. Çok çabuk sürülüp emiliyor yani öyle krem kayganlığı olmuyor elinizde. Bu yönüyle hoş.

Birde duş ppelingi ve vücut losyonu var. Bu ürünlerin hepsini ilk defa denedim ve kendim sipariş verdim. Ama soldaki greyfurtlu peeling kargo bedeli yerine yolladıkları hediye olarak geldi. Göz kalemi gelir demişlerdi ama bu daha makbule geçti.
1-Greyfurt kokusunda duş mu lcam off demiştim. Ama kokusu çok hoş bir üürn. Ya da bedava sirke baldan tatlı durumu oldu bana 🙂
2-Limon ve zencefil kokulu losyonu ise evdeyken boyun bölgeme sürüorum. Onun kokusu burnuma hafiften vurunca hoşuma gidiyor.
Kışın turunçgil ama en çok limon kokulu kremler ve kokular alıyorum. Bana yaz mevsimini, sahildeki sıcak kumları, Soğuk limonataları hatırlatıyor da ondan.
Uncategorized içinde yayınlandı | Yorum bırakın

Aşure Tadında Muharrem Ayı

Muharrem ayının en tatlı kısmı da her kapı çalışında aşure gelmesidir. Yaşasın komşuluk ölmemiş drdirtir insana. En azından bana , bize… Çünkü 6 yıldır başka bir semtteyiz. Ben çocukluk arkadaşlarıma, annemse eski yurduna hasret kalmakta. Ama en azından helvaydı aşureydi kemdi kümdü derken kapımız çalıyor çok şükür. Küçük mahallelerden plaza çakması sitelere geçince böyle oluyor hiç kuşkusuz.

 


Eğer kapın en azından bir kase aşure verilmek üzere tanımadığınız bir komşunuz tarafınfan bile çalınabiliyorsa ne mutlu sana.

Dipnot: Bu 3 kaseyi birden veren komşumuzun bize torpil geçme sebebi annemin kendisine hiç tanımadığı halde bir konuda yardımcı olmasıymış 🙂  Her iyiliğin böyle tatlı bir karşılığı olsa değil mi?
Uncategorized içinde yayınlandı | Yorum bırakın

Vişne Kompostosu

En zor yanı çekirdek ayıklamak olsa da sonucu ekşimtrak tadıyla bir harika oluyor. Limon, kivi ve vişne delisiyim. Ekşiyi çok severim. Her sene limon-vişne ikilisinin olduğu 1 kg’luk paket dondurmalar alırım. Ama kışın en güzeli kompostolar hoşaflar falan. Çekirdekleri çıkardıktan sonraki kısmı kolay. Hele bir de yazın eve gelir gelmez soğuk bir şeyler için dolabı açtığımda 1 şişe vişne kompostosunun bana bakıyor olması paha biçilemez.
Uncategorized içinde yayınlandı | Yorum bırakın

Her Yeni Saçta Başka Bir Mor Akrep

Bakmayın burda flaştan bembeyaz çıkmışım. Tabi saçım da flaştan bu kadar cırtlak kızıl çıkmış. Aslında hiç beğenmedim. Kuaförüme ‘bak önceki çok bakırdı bu sefer biraz kızıl at karışım olsun’ dedim. (Altını çizdiğim kelimelere dikkat) Tupturuncu tonundaki fazla bakır saçımı şimdi de fazla kızıl yaptı sağ olsun.
Bundan sonraki kararım tonundan ve markasından emin olduğum marketlerde satılan marka ürünleri tercih edeceğim. Koleston, Wella gibi.
Kuaförlerde size sunulan renk katalogları hiç duymadığınız markacıklara ait olmuyor mu?
Peki senelerdir gittiğiniz kuaförünüzdeyken bile acaba içerde hangi markadan hazırlıyor boyayı diye şüphe duymadınız mı?
Ben artık bu paranoyaları yaşamaktan bıktım. Saçım bayağı uzun ama olsun etrafı batırmak uğruna da olsa bundan sonra kendim boya alıp boyamakta kararlıyım.
Uncategorized içinde yayınlandı | Yorum bırakın

Damla Çikolatalı Muffin Tarifi

Her zamanki gibi kararsız kaldım neyli kek yapsam diye. Derken silikon muffin kalıplarımı bulamadım delirdim delirdim ve delirdim. Ama inat damarım tuttu işte naptım ettim muffin yaptım geçen akşam. Nette çok dolaşan fincan kek tarifleri geldi aklıma. Nescafe fincanlarını kullanmaya karar verdim. İçlerine de muffin kağıtları koyup malzemeden döktüm, fırına verdim.

Veee işte azmin zaferi dostlar. Yemeye kıyamadığım her alan olduğunda da kaç tane lakdı diye bir daha saydığım muffinlerimmm
Tarifini isteyenler için:
Malzemeler
3 yumurta

1 su bardağı şeker
3 su bardağı un
1 su bardağı süt
1 su bardağı sıvıyağ
1 yada 1.5 su bardağı damla çikolata (tercihinize bağlı)
1 paket kabartmatozu
1 paket vanilya
Ve son olarak isteğinize bağlı olaraktan 1 tatlı kaşığı nescafe / kakao / tarçın / nesquick / toz çikolata  vs …

Bütün malzemeri katın ve son olarak neyli yapacağınza karar verip 1 tatlı kaşığı da son malzemeden koyun. Önceden ısıtılmış fırında 40 dk pişirin. Hmmm afiyet olsun
Ben her zaman bu malzelemerin hepsini atarım sonra 2’ye bölerim. bir yarısı tarçın yada kahve diğer yarısı ise kakao yada sade olur. Sonrada birine fındık diğerine ceviz koyarım. Damla çikolata ya harcında olur yada üstüne serperim.
Ayy öyle işte napayım. Her seferinde hepsinden karıştırırım kek yaparken kararsızlığım üstünde oluyor.
Uncategorized içinde yayınlandı | Yorum bırakın

Mini Mini Poğaça

Minnak minnak yaptığım fırındayken kokusuyla siteyi ayağa kaldıran peynirli poğaçalarım.
Tarifini netten bulmuştum. Çıktısı aylardır durur buzdolabında. Her seferinde ev ahalisi çantasına koyar bir kaç tane ve işin gücün yolunu tutar.
  2 Su Bardağı Un

  250 gr Margarin
  1 ½ çay Kaşığı Maya (ben kuru kullanıyorum)
  1/3 Su Bardağı Su
  1 Çay Kaşığı Tuz
  2 Çay Kaşığı Şeker

Bütün malzemeleri karıştırıp hamur haline getirin. Biraz dinlendirin. Sonra cevizden biraz büyük parçalar koparın. İçerisine ister patates ister peynir koyun. Üstünede yumurta sarısı ve çörek otu yahut susam serpin. Ohhh atıver sonrada ısıtılmış fırına. Hadi afiyet olsun sana :)
Uncategorized içinde yayınlandı | Yorum bırakın